"Karamürseldeyim"com

Genç, yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Karamürsel Cuma Pazarı’nda balık tezgahı açmak için bana yardımcı oldular. İlk hafta tezgah açtım kusursuz bir şekilde, salı günü de Salı Pazarı’nda ismini vermek istemediğim kişinin yerinde tezgah açtım ve saat 10.00 sıralarında Karamürsel Belediyesi zabıta görevlisi tezgahıma gelip, ‘Sen kimden izin aldın? Salı günü tezgah açmak için cuma günü de tezgah açmayacaksın’ dedi.
Bana pazarın ortasında bağırınca ben de sesimi yükselterek, ‘Benim ekmeğimle kimse oynayamaz’ dedim. Tartışmanın ardından zabıta gitti. Yaklaşık yarım saat sonra Karamürsel Su Ürünleri geldi ve benim üç kasa çinakop balığıma el koydu.
450 lira sermaye param bir çırpıda yok oldu. Tekrar Karamürsel Belediyesi’ne giderek Karamürsel Belediye Başkanı İsmail Yıldırım’la görüşmek istedim. Özel Kalem Müdürü Ferdi Gürses’le randevu aldım. Başkan Yardımcısı Haluk Özarslan’la görüştüm. ‘Ben bu işe karışmıyorum. Karamürsel Pazarcılar Odası Başkanı Yasin Olgun’la görüş’ dedi. Olgun bana evraklar verdi ve tekrar Özarslan ile görüştüm. “Bu saatten sonra tezgah açamazsın’ dedi. Pazarda balık tezgahı açan balıkçılar benim tezgah açmamı istemiyorlarmış. Bin 500 lira borca girdim namusumla ekmek paramı kazanmak istiyorum. Askerden gelmiş biriyim. Ortaokul mezunuyum. Müracaat ettiğim hiçbir yer bana iş vermedi. Ben de ekmeğimi kazanmak için pazarın bir köşesinde balık satmak istedim. bana ilk önce yer veriliyor kuralları bilmediğim için bir anda yer elimden alınarak bin 500 lira borcun altına giriyorum. Sonra yer verilmediği söyleniyor ardından ise başka kişilere balık satmak için yer veriyorlar. Bu nasıl anlayış?”

29/11/2014